(Toplumsal İlişkiler 1901)
قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِهٖؕ فَرَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ اَهْدٰى سَبٖيلاً
“Herkes kendi mizaç, meşreb ve yaratılışına, benimsediği hayat tarzına göre, bilinçli, amaçla örtüşen niyete dayalı ameller işleyerek bir ömür geçirir. Rabbiniz, kimin doğru yolda olduğunu iyi bilir.” de. (İsra/84)
İnsanın yaptığı en uzun yolculuk nedir bilir misiniz? İnsanın içine yaptığı yolculuktur. Muhyiddin İbn-i Arabi der ki; “denizden bir bardak su al! İşte o bir bardak su sensin. Şimdi o suyu tekrar denize dök! Hadi kendini ara bul.”
Yine o kendine has sözlerinde bu konuda şunları anlatır; “Kendi yüzümü gördüm senin yüzünde. Kendi sesimi duydum senin dudağında.”
“Anladım ki, bütün bu yolculuk kendimden kendime imiş.”
“Feleğin sen olduğunu anla. Doğru yolun sen olduğunu; senin, senden ve sana gideceğini anla. Sen, aradığın şeyin gayesisin.”
En uzun yoldur insanın içi, git git bitmez. Biri bir şey der, bir diğeri daha farklı bir şey söyler, halbuki baktıkları şeyler, zamanlar ve yerler aynıdır. Thelma Thomson der ki; “iki adam hapishane parmaklıklarından dışarı baktılar. Bir tanesi çamuru gördü, öteki ise yıldızları.”
İnsanın içine en uzun yolculuk yaptığı insanların başında deliler gelir. İki deli oturuyormuş, birisi aniden ayağa kalkmış ve yürümeye başlamış. Oturan deli sormuş:
“– Nereye?”
“– Seni aramaya.”
“– İyi… Çabuk gel, ben seni burada bekliyorum…”
İnsanın yaptığı en uzun yolculuk içine yaptığı seyahattir. Bir çok şeyi insan o esnada öğrenir. Seneca’nın; “insan tüm yolculuklarının sonunda yine kendisine varır” dediği içsel yolculuk da, bu olsa gerek. Gönlü geniş ruhu gezginlerin kırk kuralından onuncusu şöyle der:
“Ne yöne gidersen git, doğu, batı, kuzey ya da güney çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.”
İsmet Özel, “herkes neyi düzelteceğini, neyin düzeltilmesi gerektiğini biliyor; ama bu düzelecekler, düzeltilecekler arasında kendisi yok” derken, bir şeylerin yanlış gittiğini söylüyor. İnsanın çok kötü bir durumuna işaret ediyor. Yanlışımızın farkında bile değiliz, hata yaptığımızı ve bilmediğimizin de bilincinde olmadığımızı anlatırken can alıcı cümleyi de kuruyor: “Asıl noksanlık, noksanlığımızı kavrayamamaktan doğuyor.” O zaman insan öz eleştiri yapmakta güçlük çekiyor ya da bunu önemsemiyor demektir.
Şemsettin ÖZKAN
09.09.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com