(Toplumsal İlişkiler 1867)
لْ سٖيرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِمٖينَ
“(Ey Resulüm; inkârcılara) De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da, (viran olmuş kalıntılarında) suçlu-günahkârların nasıl bir sona uğradıklarını (ibretle) bakıp seyredin.” (Neml/69)
Bir Çin atasözü der ki; “başkalarını suçlayan kişinin, daha gidecek çok yolu vardır. Kendini suçlayan kişi, yolu yarılamıştır. kimseyi suçlamayan kişi, yolu tamamlamıştır.”
En büyük sorunlu insanlar, suçu hep başkalarına yükleyen, kendilerine hiç toz kondurmayanlardır. Bu tipler A’dan Z’ye suçlu olsalar bile kendilerine asla suç isnat etmezler. Kendilerinde asla ve kat’a hata görmezler. Tabiri caizse tereyağı gibi üste çıkarlar. Kendi suç ve günahlarını çok güzel kamufle ederler. Bir de bakmışsın ki, senin bir dahlin bile olmadığı halde ağır ithamlarla karşı karşıyasındır.
“Hayatta en çok sevmediğiniz tipler kimdir,” deseniz hiç tereddüt etmeden “şikayet edenlerdir” derim. Şuna inanırım hep şu hayatta, “ondan şikayet bundan şikayet, ne iştah kaldı, ne de afiyet.”
Kötü huylular hep şikayet eder dururlar, iyi huylular asla şikayet etmez. Nitekim Hz. Mevlana bu konuda şöyle der: “Şikayetçi kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez tahammül eder.” Şikayetçi sorunu çözmek için çaba sarfetmez o da sorunun bir parçası olur gider.
İyi huylular şikayet etmez, ya problemi çözmeye çalışır, ya da sabır ve tahammül ederler huysuzun huysuzluğuna. İnsanoğlu ilgi çekmek için dertlenir. Zira şikayet etmeyi pek sever nedense. Halbuki mutluluğa giden yolda şükür etmeyi becerebilmesi gerekirken, şikayet ederek mutsuzluğu seçer. Şikayet kavramı bile insana hüzün veriyor, acı veriyor. Ana tema şikayette mutsuzluktur.
Bu konuda en çok canımı sıkanı da kaderden şikayet edilenidir. Adamın sevdiği onu terkedip gitmiş “bin sitem etsem azdır kadere” diye mısralara yansıtmış şikayetini. Şöyle “bin sitem etsem azdır sevdiğime” dese yine anlayacağım. Onu da şikayet etmek, yine şikayet olduğu için, sevimli gelmiyor bana. Kısacası siz siz olun, şikayeti bırakın sevgili dostlar!
Kendini suçlayanın yolu yarılaması demek, hatanın nedenlerini araştırmaya, ve bu konu da, şayet kendinin de bir dahli varsa, bunu da tespit etmeye meyyal olmasıyla ilgilidir. Yolu tamamlamamış olsa bile, yarılamış demektir. Bu tip insanların da problemleri çözmede iyi noktada olduğunu söyleyebiliriz.
Ya kimseyi suçlamayanlara ne demeli? Onlar evliya tipi insanlardır. Suçlamalara değil, sorunları çözmeye odaklıdırlar. Kimseye kabahat yüklemezler. Problemi çözmeye çalışırlar o kadar.
Şemsettin ÖZKAN
06.08.2025 KONYA
KAYNAKLAR
1-kuran.diyanet.gov.tr–
2-kuranmeali.com
3-pixabay.com
4-suskunduvar.com